Neden İranı görmelisiniz?

İranı görmenizi gerektiren nedir?

Evet! Bir türk olarak İranı bir çok nedenden dolayı görmeniz gerekiyor. Bu nedenleri ben sayın okuyucularım için sıralıyorum.

İranı görmek gezmek isteyenlerin değil istemeyenlerin okuması gereken bir içeriktir bu!

1-      İran kapı komşumuzdur. Hem de –denizin ötesinde kalan Rusyayı

hesaba katmazsak- en büyük komşumuz.

2-      Bu komşuluk bununla kalmıyor tabi. İran, Türkiye'nin asırlardır savaşmadığı tek komşusu. Evet, Türkiye ta Osmanlının son asrından beri  nerdeyse 200 yıldır İranla hiç savaşmadı. Osmanlının birinci dünya savaşaı sırasında İrana girdiği olsa da bu İranla savaşmak için değil, Rusya ile karşılaşmak içindi. Zaten İran karşı koymamıştı. Diğer komşulara bir bakalım: Yunanistan ve GKRY, en son 100 sene önce kurtuluş savaşında karşımıza çıktı. Azıcık Türkiye'ye karşı yeteri kadar güçlü olduğunu düşünse her an saldırabileceğinden emin olun! Bulgaristan ile birinci dünya savaşı sırasında karşı karşıya kalınmıştır. Suriye ve Irak: birinci dünya savaşında bütün araplar müttefiklerin vaatleriyle ihanet ettiler. Ermenistan: durumu belli! Azerbaycan: Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcüstan gibi son iki asırdır rusların hakimiyeti altındalar. Azerbaycanlı ile Türkün savaşması düşünülemez zaten. Rusya ile de en son birinci dünya savaşında karşılaşılmıştı. Ruslar, devlet anlayışına kavuştukları 3-400 seneden beri her zaman Anadoluda ve özellikle boğazda gözleri olmuştur. Bugün yapabileceklerini düşünseler saldırabilirler herhalde.

3-      İranda 1000 sene öncesinden 100 sene öncesine kadar siyaset ve egemenlik hep türklerde olmuştur. Günümüzde İranda bulunan çoğu tarihi eser, türk padişah ve sultanları ve devletlerine aittir.  Selçuklular, harezmşahlılar, gazneliler, ilhanlılar, akkoyunlular, karakoyunlular, safeviler, avşarlar, kacarlar vs. hepsi türk devlet ve imparatorluklarıydı. Bunlara ait eserler günümüzde başta Tebriz, Urmiye, Erdebil, Zencan, Tahran ve İsfahan olmak üzere İranın hemen her yerinde bol bol mevcuttur.

4-      “O zaman türkler nasıl İranı kaybettiler?” diye düşünebilenler olabilir. Bunu düşünen arkadaşların İranın aslında zaten bir türk ülkesi olduğunu bilmedikleri kesin. Evet. İran günümüzde dahi büyük bir türk nüfusu barındırmakta. Sözkonusu nüfus, 30-35 milyon kadar olup, toplam nüfusun yüzde kırkına denk gelmektedir! Ve önemli bir nokta daha: İran türkleri kendilerini azeri, kazak vs. değil, direkt türk olarak tanımlıyor! Konuştukları şive ise daha çok Iğdır, Erzurum şivesine benziyor. Bu nüfus ülkede bitişik ve dağınık kümeler olarak iki şekilde yaşamaktadır. Bitişik olarak yaşadığı coğrafya Türkiye sınırının hemen ötesinden başladığı gibi başkent Tahran'a kadar uzanıyor. Tahrana kadar olan ve güney Azerbaycan olarak bilinen bölgede, 15 milyon insan yaşıyor. 10 milyonluk Tahran'ın ise yüzde altmışını (üçte ikisini söyleyenler var!) oluşturuyor. Etti mi 20-22 milyon?! Bunlara ilaveten İsfahan, Şiraz, Kirman, Meşhed eyaletlerinde de yerli türklerin oturduğu bir sürü köy ve kasaba vardır. Şiraz türkleri kendilerini kaşkay türkleri olarak tanımlar ve 2 milyon kadar nüfusları var. Meşhedin kuzeyine ve batısında da en az 1 milyon türk yaşıyor. Diğer şehirlerde de yerli türklerin yanısıra türk bölgelerinden göç etmiş milyonlarca insan yaşamaktadır. Bunlara 1.5- 2 milyon türkmeni de eklerseniz en az 30 milyonu buluyor. Yani siz İranda farklı bir dil bilmenize gerek yok. Sizi anlamayan biri olsa da mutlaka diğeri anlacak ve size yardımcı olacaktır.

5-      Türklere karşı sempati duyan ve sevgi besleyen toplumlardan biridir İranlılar. Bu onlarda büyük bir nüfusun kendisini türk olarak tanımladığından ileri gelebilir ancak İranın diğer etnik halkları da Türkiye'ye karşı sempati duyar.

6-       Türkiye topraklarındaki bir çok tarihi binanın mimarı ve sanatsal eserin yaratıcısı İranlılar olmuştur. İstanbul başta olmak üzere Türkiyenin bir çok şehri ve kasabası, İranlılar ve özellikle Tebrizliler için tarih boyunca bir göç istikameti olmuştur. Ne zaman ki Tebrizli sanatçılar, zanaatkarlar, mimarlar ve tüccarlar İranda sıkıntılarla karşı karşıya kalmışlar doğru Anadoluya ve İstanbula gelmişler. Bu akım hala devam etmektedir. Bunların en önde gelenlerinden, yavuz sultan selimin Tebriz seferinden getirdikleri binlerce sanatkar ve zanaatkarın içerisinde bulunan acem alisi veya esir ali diye bilinen, mimar ali olmuştur. Tebrizli mimar ali osmanlıda mimarbaşı olarak atanmış, mimar sinanın selefidir. Mimar sinan kendisinden büyük dersler almıştır. Mevlananın muradı Tebrizli şems de bunlardan bir diğeri. İran kökenli sanatçı ve mimarların eserleri günümüzde İstanbul, Bursa, Konya, Amasya, Antalya, İznik, Sivas vs.de bulunmaktadır.

7-      İranı neden gezmemiz ve görmemiz gerektiğine asıl bomba neden nedir biliyormusunuz? Bugünkü türk halkı (kahir ekseriyeti) İran üzerinden buraya taşınanların torunları! Hatta şöyle söyleyeyim, türklere İran kökenli denebilir!!! 1071'de selçuklu alparslan  ortasyadan değil günümüz Tahranın hemen güney bitişinde yeralan başkenti Rey şehrinden Malazgirte doğru hareket etmiştir. Ordusu İran türklerinden ibaretti. Selçuklu imparatorluğunun başkenti Rey'den yanına aldıkları kadar da Tebriz'de ordusuna katılmıştır. Rum imparatorluk ordusunun büyük hazimetini takip eden yıllar boyunca Anadoluya yerleşen türkler İranın Tebriz, Urumiye, Zencan, Kirman, Horasan vs. bölgelerinden hareket etmişlerdir. Evet saygılı ve sevgili okuyucularım! Ben o zaman Anadoluya taşınmayan amcalarınızın torunuyum! Ama merak etmeyin ben tarih boyunca zaman zaman taşınanlardan hatta en yeni taşınanlardanım!!! Lütfen gidin ve İranı görün. Çok seveceksiniz. Gitmeden evvel “İranda dikkat etmeniz gerek konular” yazımı mutlaka okuyunuz.

8-      Bütün bunlara ilaveten İran bir müslüman ülkesidir ve de en büyüklerinden. İran 1650000 kilometrekare yüzölçümüne sahip bir ülke. Yani Türkiye'nin tam iki katı. Bunun üçte birlik bir kısmı kurak çölden ibaret. İklim olarak en iyi yerleri zaten ülkenin kuzeyi ve kuzeybatısı. İran nüfusunun yüzde 98'i müslüman. Bildiğiniz üzere şii mezhepliler büyük çoğunluğu oluşturuyor. Şii inancı alevilerden farklıdır. Sünniler nüfusunun yüzde 12'sini teşkil eder ki kürtler (ülkenin batısında ve kısmen kuzeybatısında), türkmenler (ülkenin kuzeydoğusunda), beluciler (ülkenin güneydoğusunda) ve güneydeki arapları (ülkenin güneybatısındaki araplar çoğunlukla şiiler) kapsar. Fakat İranlılar mezhepçi bir millet değiller ve özellikle türkleri severler.

9-      Tebriz 2018 yılı için islam dünyası ülkeleri turizm başkenti olarak seçilmiştir. Yani bu sene Tebriz bir başka güzeldir ve özellikle kanı, dili, dini bir türk soydaşlarını bekler. Tebriz, Unesco tarafından son bir kaç sene için artarda İran'ın en yaşanabilir, en güzel ve en gelişmiş kenti olarak da seçilmiştir. İran içinde de dini turizm merkezi olan ve ülkenin kuzeydoğusunda yeralan Meşhed'in ardından en öndeki ikinci kent olmuştur. Bu kent 400 yıl boyunca İran devletlerinin başkenti olmuştur. Yani İranda başkentlik yapmış şehirler içerisinde parça parça ama toplamda en uzun dönem başkentlik yapan kent olmuştur Tebriz. Tebriz Azerbaycan atabeyliği, harezmşahların son 6 yıllık dönemi, İlhanlılar, timur dönemi (İranın batısı, kaskaslar, Irak ve anadolunun doğusu için oğlunu hükümdar atadığında), çobanlı devleti, celayirli devleti, karakoyunlu, akkoyunlu ve safevilerin bir bölümünde başkentlik yapmıştır.

10-  Onuncu nedeni ben yazmayayım. Siz gelerek yaşayın isterim! Aslında İrana gelmeniz için 10 tane neden çok az kalır. Saygısızlık da olur! Ucuzluğu, kolay ulaşım, türklerin ticaret ve gezi amaçlı gittikleri en öndeki ülkelerden biri olması vs. gibi bir sürü neden daha saymak mümkün. İranın kapıları komşuları için her zaman açık ve İran halkı türkleri karşılamaktan onur duyar.

11-  This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.  acemalisi.com

1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 Rating 5.00 (1 Vote)